ÇOCUK VE SPOR - 1

Bildiğiniz gibi çağımız sanayi toplumunun getirdiği özellikler neden ile hepimiz sedanter (oturarak vakit geçiren) bir yaşam biçimine yönlenmekteyiz. Bu yönelimin bir sonucu olarak aşırı kilo alımı (obezite-aşırı şimanlık) ve onun beraberinde getirdiği sağlık sorunları gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır. Çocukluk döneminde fiziksel aktif olan bireylerde bu sorunla karşılaşma oranı/olasılığı aktif olmayanlardan ciddi hatta yok denecek kadar azdır. Dolayısı ile bu sorunun nedenini ve çözümünü çocukluk dönemi alışkanlıklarında aramak gerekir. Günümüz elektronik ve otomobil çağı ilerleyen bir şekilde çocukların ve biz erişkinlerin egzersiz alışkanlığında gözle görülür bir düşüşe neden olmaktadır.

Günümüzde çocukların fiziksel aktivite düzeyindeki düşüş ne durumdadır?
İngiltere'de 2000'li yıllarda okula yürüyerek kendi başına giden 7-9 yaş çocukların oranı 20-30 yıl öncesi ile karşılaştırıldığında % 70-85'den %7-15'lere düşmüştür. 11-12 yaş için ise bu değer % 90'dan % 40'ın altında değerlere gerilemiştir. Yine aynı dönem için evden okula araba ile gitme oranı ise 5 katı artmıştır. 2000'li yıllarda İngiltere'de yürüyerek okula giden çocuk sayısı % 15-20'lerden daha azdır. Bununla birlikte son 10 yıllık dönemde İngiltere'de çocuk oyuncakları ve oyun materyalerinin satışında % 50'nin üstünde artışa karşın ev dışında kullanılabilecek oyuncak vb. materyallerin satışında ise % 25'lik bir düşüş gözlemlenmiştir. Aynı dönemde elektronik oyunların satışında ise % 100'ün üzerinde bir artış tespit edilmiştir. Ülkemiz ile ilgili sağlıklı verilere ulaşmak zor olmakla birlikte İngiltere örneğinin bir benzeri ülkemiz için de geçerlidir.

Çocuklarda fiziksel aktivite düzeyindeki düşüş kız-erkek çocuk farkı göstermekte midir?
Değişik ülke çocukları üzerinde yapılan çalışmalar okul dışında erkek çocukların kızlardan daha fazla ağır aktivitelere katıldığına işaret etmektedir. Benzer bir şekilde yaşla ilişkisiz olarak erkek çocukların aktivite sayısı ve sıklığı olarak da kızlardan daha yüksek değerlere sahip olduğu tespit edilmiştir. Hafta sonu aktiviteleri olarak da erkekler kızlardan daha aktiftir. Sonuç olarak bilimsel veriler yaşla ilişkili olarak fiziksel aktivitedeki düşüşün kızlarda daha dramatik olduğunu işaret etmektedir.

Okulda çocuklar ne kadar aktiftir?
Hollanda'da yapılan bir çalışmada 5-11 yaşlarındaki çocukların okulda teneffüs, öğle tatili, beden eğitimi derslerindeki aktivite düzeyleri açısından kız-erkek farklılığı göstermediği ve çocukların bahsedilen zaman diliminin %30'luk bir bölümünde orta düzeyde aktivitelere katıldıkları tespit edilmiştir. Aynı çalışmada sınıf derslerinde çocukların fiziksel olarak aktif olmadıkları ifade edilmiştir.

Kısaca özetlemek gerekirse genel olarak erkek çocuklar kız çocuklardan daha aktiflerdir ve bu farklılık okul çağı çocuklarında sıklıkla okul dışı dönemlerdeki aktivite farklılığın bir sonucudur.

Sedanter yaşam tipindeki (oturarak vakit geçirme) bu artış ne anlama gelmektedir?
Öncelikli olarak ileri ki yıllarda ciddi sağlık sorunları ile baş başa kalacağız demektir. Amerika Birleşik Devletleri'nde okul dönemi çocuklarında son 30 yıllık dönem için (özellikle son 10 yıl) aşırı kilolu çocuk sayısı 2 katına çıkmıştır. 1970'li yıllarla karşılaştırıldığında 2000'li yıllarda ABD'de çocukluk dönemi obezitesin de %60'lık bir artış buna güzel bir örnek teşkil etmektedir. Obez (aşırı kilolu) çocukların %80'nin yaşamlarının ileriki dönemlerinde erişkin obez olduğu gerçeği bu sorunun boyutlarını daha ciddi hale getirmektedir. Sedanter yaşam biçimindeki artışın diğer boyutu ise ekonomiktir. Bu sorun veya ortaya çıkaracağı tablo kısıtlı ekonomik kaynaklara sahip olan ülkemizin kaynaklarının önemli bir kısmını ileriki yıllarda bu konuya ayırmasına neden olacaktır. 2000'li yıllar için erişkin Amerikalıların %35'nin obez olduğu ve bu bireylerin yeme amaçlı harcamalarının yaklaşık 50 milyar dolar olması dışında Amerikan kuruluşlarının bu bireylerin sağlık vb. sorunları için yıllık yaklaşık 100 milyar dolar ek bir harcama yapması bizleri bekleyen soruna çarpıcı bir örnektir.

Bu sorunun en basit çözümü ise çocuklarımızın yeme alışkanlığını sağlıklı bir biçime kaydırmak ve onları fiziksel aktiviteye yönlendirmektir. Ebeveynlerin fiziksel aktif yaşam biçimleri çocuklarına yol gösterici/yönlendirici ve heveslendirici bir örnek olacaktır.

Çocuklarımızın fiziksel aktiviteye katılımlarının onlara sağlayacağı faydalar nelerdir?
Öncelikle daha sağlıklı ve zinde olacaklardır. Büyüme ve gelişmeleri pozitif etkilenecektir. Vücutlarının hareket kabiliyetini daha iyi anlayıp geliştirme olanağına sahip olacaklardır. Vücut hareketlerini daha iyi kontrol edebileceklerdir. İleri ki yaşlarına taşıyabilecekleri aktif bir yaşam stiline sahip olacaklardır. Yaratıcı doğal yeteneklerini geliştirme şansları olacaktır. Entellektüel ve sosyal gelişim olarak önemli pozitif adımlar atacaklardır. Yaşam şartlarının, çevreninin getirdiği gerginlik, stres, depresyon, saldırganlık ve huzursuzlukla daha kolay baş edeceklerdir. Kendine güven, kendini daha iyi hissetme, bir konuya yoğunlaşma (konsantrasyon), hoşgörü (tolerans), iletişim, kişisel farklılıklara saygı duyma, kendini tanıma, sebat etme gibi birçok özellikleri pozitif anlamda gelişecektir.

Fiziksel aktiviteye katılımın sakıncaları var mıdır?
Fiziksel aktiviteye katılım birçok getirisi yanında yapılacak yanlış uygulamaların (aşırı, zamansız yüklenmeler) bir sonucu olarak özellikle hızlı büyümenin olduğu dönemlerde çocuklarda yaralanma riskini artırabilir. Kemik gelişiminin devam ettiği dönemlerde jimnastik, bale, dans gibi ağır yüklemelerin yapıldığı aktivitelere katılan sporcu kızlarda eğer beraberinde yeme ve hormonal sorunlar var ise bayan sporcu üçlüsü (yeme bozukluğu, adet görmeme, osteoporoz) diye isimlendirilen bir hastalıkla da karşılaşılabilir. Sporcu kızlarda görülecek bir diğer sorun ise gecikmiş menarş (ilk adet) ve gecikmiş ergenlik (puberta) dir.

Çocukluk yaşlarında fiziksel aktivitelere katılımın getirdiği faydalar/edinimler ileri ki yaşlarda devamlılık gösterir mi?
Bilimsel çalışmaların verileri bu edinimin devamlılığına işaret etmektedir. Örneğin 50'li yaşlardaki emekli bale dansçılarının kemik kitle yoğunluğundaki yaşıtlarından daha yüksek olan değerlerinin o anki aktivite düzeyleri ile ilişkisi olmadığı bunun çocukluk yaşlarında yapılan egzersizlere bağlı olduğu tespit edilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Harvard Koleji'ne devam eden öğrenciler üzerinde yapılan bir çalışmada ise çocukluk yaşlarında fiziksel aktivitelere katılanlarda koroner kalp hastalığına yakalanma oranı katılmayanlardan belirgin düşük olduğu gözlemlenmiştir. Diğer bir çalışmanın sonuçları ışığında ise genç erişkin dönemde depresyon, intihar, ilaç, alkol, sigara ve marihuana kullanım oranının egzersize katılımın kazandırdığı kişilik özelliklerinden dolayı spor yapmış gençlerde daha düşük olduğu ifade edilmiştir.

Çocukluk döneminde edinilen egzersiz alışkanlığı erişkin dönemde devam eder mi?
Bu sorunun yanıtını da bilimsel çalışma verileri ile vermek daha çarpıcı olacaktır. Hollanda'nın Amsterdam şehrinde 13-27 yaşlarında 233 kişilik denek grubunda yapılan bir çalışmada çalışmaya katılan deneklerden 180 (%77'si) kişinin cinsiyet farklılığı göstermeksizin 15 yıl sonra aktivitelerine devam ettikleri gözlemlenmiştir. Diğer uzun dönem takipli bir çalışmada ise denek grubunun %30'nun halen aktif olduğu ve aktivite düzeylerinin orta düzeyde oldukları ifade edilmiştir. Sonuç olarak bilimsel çalışmaların verileri farklılık göstermekle birlikte çocukluk döneminde egzersiz alışkanlığı edinen bireylerin büyük bir çoğunluğunun bu alışkanlıklarını ilerleyen yıllarda devam ettirdiğine işaret etmektedir.

Standart bir fiziksel aktivite programı bütün çocuklara uygulanabilir mi?
Benzer/aynı yaştaki çocuklar fiziksel yetenek ve olgunluk olarak çok farklı özelliklere sahiptirler. Bundan dolayı programı uygulayacak olanın değişik öğrenme yöntemlerini geniş bir algılama zamanı içinde gruba sunması gerekmektedir. Ayrıca çocukların öğrenme stillerindeki farklılıklardan dolayı her bir aktiviteyi farklı derslerde sunmak idealdir. Programlar uygulanırken çocuğa nasıl doğru ve etkili karar verebileceğini öğrenme olanağı da sunulmalıdır. Eğiticilerin diğer bir görevi de çocuğa yeni şeyler keşfetme ve kendini özgürce yönlendirme konusunda yardımcı olmaktır. Bu programlar uygulanırken çocuğun sahip olduğu fiziksel potansiyeli keşfetme olanağı da sunulmalıdır.

Erken çocukluk dönemi aktiviteleri (5-7 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için;
Koşma, tırmanma, yüzme (sık aralıkla dinlenimli), okulda teneffüs vb. aralarda bütün vücut hareketini içine alan aktiviteler. Postural anamoli tespiti ve düzeltmeye dönük çalışmalar.
Motor yeteneklerin gelişimi için;
Değişik büyüklükte toplarla yapılan kısa mesafe ve düşük hızda atma, yakalama, ayakla vurma vb. çalışmalar. Denge ve çabukluk çalışmaları. Folk, ritmik vb. dans aktiviteleri.
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Basit kuralları olan oyunlar, şarkı söyleme oyunları, yaratıcı danslar, keşfedici, araştırıcı aktiviteler
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Bu yaş döneminde çocuklar sıklıkla bireyseldir. Dolayısı ile bireysel aktivitelere ağırlık verilmelidir. Tırmanma vb. aktivitelerle yeteneklerini diğer çocuklarla karşılaştırarak test etme olanağı verilmeli. Hareketlerinden övgü ile söz edilmeli, paylaşma, kazanma ve kaybetmenin güzelliği öğretilmeli.

Orta çocukluk dönemi aktiviteleri (8-9 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için;
Koşma, tırmanma vb. günlük aktivitelere, postural gelişime dönük hareketlere devam edilmeli (özellikle erken gelişim gösteren kız çocuklarında). Esneklik çalışmaları eklenmeli.
Motor yeteneklerin gelişimi için;
Temel spor yeteneklerini ortaya koyan çalışmalar. Değişik büyüklükte materyallerle karmaşık denge ve çabukluk çalışmaları. Kompleks hareketler içeren folk ve ritmik dans aktiviteleri.
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Dikkat ve el birliği ile yapılan karmaşık aktiviteler. Hareket serilerini ve oyunu kendilerinin uydurduğu aktiviteler.
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Hep birlikte yapacakları mücadeleci top vb. oyunlar. Takım, lider gibi değişik sosyal grup seçimi yapılmalı. Tek bir çocuk yaptığında bütün grup cezalandırılmamalı. Disiplin ve ceza sistemi üzerinde durulmalı. Kişisel disipline önem verilmeli

Geç çocukluk dönemi (10-12 yaş)
Fiziksel gelişim ve büyüme için;
Güç ve enerji gerektiren aktivitelere, postural gelişime dönük egzersizlere devam edilmeli (özellikle erken gelişim gösteren kız çocuklarında). Esneklik çalışmaları sürdürülmeli.
Motor yeteneklerin gelişimi için;
Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlar (kız -erkek ayrı). Yetenek ve ilgilerine paralel karmaşık hareketler içeren aktiviteler. Yoğun atma, tutma vb. spora özgü tekrarlar. Sosyal yönü kuvvetli folk ve dans aktiviteleri.
Kavrama (idrak) ile ilgili gelişimi için;
Dikkat ve el birliği ile yapılan karmaşık, takım stratejileri içeren kuralları ve teknikleri öğrenmeye dönük aktiviteler. Oyun ve öğretilerde tartışmaya açık olmak.
Kişisel ve sosyal gelişimi için;
Her çocuğa lider olma şansı tanınmalı. Oyunlar sırasında gerginlikler normal olarak karşılanmalı. Kız-erkek karışık grup aktivitelere önem verilmeli. Kız-erkek fiziksel fark kaynaklı aktivite ile ilgili görünüm anlatılmalı. Liderlik, iletişim, kişisel arkadaşlılar, takım ruhu vb. özellikler aşılanmalı

Okullardaki beden eğitimi dersleri sorunu çözmede yeterli midir?
Ne yazık ki yeterli değildir. Okullardaki beden eğitimi ders saatlerinin ve aktivitelerin yapılacağı olanakların geliştirilmesi gerekmektedir. Otoriteler temel eğitimde haftanın 5 günü her gün 1 ders saatinin beden eğitimine ayrılmasını önermektedir. Ayrıca bu dersler için öncelikli olarak hedeflerin iyi belirlenmesi ve programlarının bu çerçevede düzenlenmesi gerekir.

Çocuğum … aktiviteye katılmak için yeterli fiziksel ve ruhsal olgunlukta mı?
Bu sorunun yanıtını genelleme yaparak vermek doğru değildir. Bireysel değerlendirme yapmak daha idealdir.

Fiziksel aktivitelere katılan çocuğun boyu daha uzun olur mu?
Yaş ve aktivite tipine bağlı olarak fiziksel aktivite çocuğun kemik kitlesinde orta düzeyde bir artışa neden olabilir. Kemik gelişimi öncelikle genetik ve hormonal faktörlerle ilişkilidir. Bilimsel olarak kemik uzunluğunun fiziksel aktivite ile gelişeceğini iddia etmek zordur.

Çocuklara ağırlık çalışması yaptırılabilir mi?
Çocukluk döneminde sportif aktivitelere katılımın başarıdaki önemine karşın zamansız yapılan aşırı yüklenmeler sıklıkla değişik sağlık sorunları neden olmakta ve çocukların erken dönemde sporu bırakmaları ile sonuçlanmaktadır. Çocukların erişkinlerden farklı yapısal özelliklere sahip oldukları gerçeğinden hareketle çocuklara yapılacak sportif antrenman uygulamalarının da erişkinlerden farklı olması gerektiği unutulmamalıdır. Çocuklarda ağırlık çalışması veya diğer bir anlamda kuvvet çalışması eğer prensiplerine uyulursa yapılmasında sakınca olmayan bir konudur ve kuvvette anlamlı gelişmeler elde edilir. Hatta eklemleri kasları daha kuvvetli olan çocuk bir kısım zorlanmalara karşı daha az riskli olacaktır. Fakat çocuklarda ağırlık çalışması yaparken olası yaralanma vb. riski azaltmak için titizlikle uyulması gereken kurallar vardır. Her yaşın gerektirdiği çalışma biçimi farklılıklar göstermektedir. Çocuklardan yaşamının iler ki dönemlerinde başarı beklediğimiz gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dolayısı ile antrenman programı düzenlerken birincil hedefin çocukların sağlığını korumak ve büyüme-gelişmesini olumsuz etkilememek olduğu unutulmamalıdır.

Çocuklarda uygulanacak kuvvet çalışmasında dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

MALZEME İLE İLGİLİ
Kullanılan aletler vücut ve ekstremite (kol, bacak ..) uzunluklarına uygun olmalıdır. Serbest ağırlıklar (dambıl, bar vb.) yerine sabit (kablo, zincir vb. düzenekli) ağırlık aletleri kullanılmalıdır. Kullanılan malzemelerin güvenliği iyi olmalı ve sık sık kontrol edilmelidir. Çalışılan alan geniş, iyi aydınlatılmış ve de havalandırması iyi olmalı ve kalabalık olmamalıdır. Çalışmalar kesinlikle çalıştırıcı gözetiminde yapılmalıdır.

PROGRAMLA İLGİLİ
Çalışmadan önce iyi bir fiziksel muayeneden geçirilmelidir. Çocuk antrenörün uyarıları ve konulan kurallara uyacak oranda psikolojik gelişimini tamamlamış olmalıdır. Çalışmalar yaş grubunun özel problemleri ve kuvvet antrenmanlarının özellikleri konusunda bilgili eleman kontrolünde yapılmalıdır. Kuvvet antrenmanı bir antrenman programının motor yetenekleri geliştirmek için uygulanan bölümü olmalıdır (yani sadece kuvvet antrenmanı değil). Çalışma öncesi ısınma ve çalışmayı takiben germe egzersizlerine dikkat edilmelidir. Dinamik kasılmaları (kasın boyunun kısaldığı) içermelidir. Hareketler bütün eklem açıklığı boyunca yapılmalıdır. Yarışma yasaklanmalı ve maksimal yükler kaldırılmamalıdır.

Çocukları sportif aktivitelere katılan ebeveynlere çocuklarına yaklaşım konusunda neler önerilebilir?
Amerikan Spor Hekimliği (Physician and Sportsmedicine 16: 14, 1998) bu konudaki görüşünü şu şekilde ifade etmiştir.

  • Çocuğunuz kazansa da, kaybetse de onu sevdiğinizi bildiğinden emin olun.
  • Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri konusunda gerçekçi olun.
  • Çocuğunuzun kendisine gerçekçi hedefler belirlemesine yardımcı olun.
  • Hedefin kazanmak değil fiziksel kapasite ve yetenekleri geliştirmek olduğunu vurgulayın ve gelişmiş yetenekleri güçlendirin.
  • Geçmişteki sportif başarılarınızı çocuğunuza anımsatmayın.
  • Antrenman ve yarışmalarda çocuğunuza güvenilir, riski azaltılmış bir ortam sağlayın (uygun antrenman yöntemi ve malzeme).
  • Oyun ve yarışmalarda duygularınızı kontrol edin diğer oyuncu, antrenör/çalıştırıcı ve görevlilere bağırmayın.
  • Takımın diğer üyeleri ve çocuğunuz için amigoluk yapın.
  • Çocuğunuzun antrenörüne/çalıştırıcısına saygı duyun ve gösterin. Onunla iletişim halinde olun. Eğer uygulamaları ile ilgili katılmadığınız noktalar varsa çocukla değil direkt antrenör/çalıştırıcı ile bunu paylaşın.
  • Spordan zevk alın, kendi hedeflerinizi belirleyin ve çocuğunuza pozitif bir model olun.

Günümüz toplumunda her geçen gün daha fazla kişi sedanter (oturarak vakit geçiren) yaşama yönelmektedir. Bu durumun ortaya çıkaracağı sağlık sorunları bilinmektedir. Egzersizin bireyi fiziksel ve psikolojik olarak daha sağlıklı yaptığı bir gerçektir. Erken yaşlarda fiziksel aktivitelere katılım ileri yaşlarda çeşitli hastalıklara yakalanma oranını düşürmekte, daha uzun ve kaliteli bir yaşam şansı sunmaktadır. Buna karşın fiziksel aktivitelere katılımın getireceği olası riskler kontrol edilebilir veya engellenebilir risklerdir. Sedanter yaşamın getireceği olumsuzlukları azaltmak veya ortadan kaldırmak için haftada en az 2-3 gün, 20-30 dakika yaşın gerektirdiği cinsten aktivitelere katılmak idealdir.