DOPİNG
Sevgili
sporcular dönem dönem basın yayın organları kanalı
ile bazı sporcuların "doping" yaptığı haberlerini
ve aldıkları cezaları duyarız. Sporcunun elit
sporcu olması genellikle bu durumun basına yansımasına
neden olur. Sıklıkla da sporcular durumdan haberdar
olmadıklarını veya masum olduklarını dile getirirler.
Nadiren itiraf da bulunurlar. Nedir bu yasaklı
yöntemler ve ilaçlar? İşlemler nasıl yürütülür?
Neden sporcular bu tip yöntemlere başvurma ihtiyacı
duyar? Bu tip maddelerin zararları nelerdir?
Nedir
"doping"? Doping
numunesinin kimden alıncağı nasıl belirlenir ve
işlemler nasıl yürütülür?
İlgililer tarafından "doping" ilgili yapılan işlemlerin tamamı (kimden alınacağından sonuçların açıklanmasına kadar) standart/hukuki bir prosedür ile yürütülür. Numunenin ne zaman alınacağı ilgili federasyon ve/veya olimpiyat komitesince belirlenir. Musabaka öncesinde numunenin kimden alınacağı tarafların temsilcilerinin de bulunduğu bir ortamda taraflarca rastgele/kura ile belirlenir, daha sonra kişiye bir belge imzalatılarak belirtilen zaman dilimi içinde "doping" merkezi/odasında olması, numune vermesi gerektiği bildirilir. Eğer kişi bu zaman diliminde gelmezse, numune vermeyi red ettiği kabul edilir ve otomatikmen "doping" li sayılır. Doping merkezinde numune alımı ve prosedurle ilgili bilgilendirme yapılır. Numune alımında kullanılacak mühürlü kaplar tarafların önünde açılırak ilgili sporcuya verilir. Numune alıcının denetiminde sporcu numunesi verir. Aktivite sonrası sıvı kayıplarından dolayı yetiri kadar idrar numunesi vermekte sıkıntı olabiliceğinden ortamda su/meyve suyu gibi sıvılar bulundurulur. Yeteri kadar numune alınana kadar sporcu "doping" merkezinde bekletilir. Hatırlanacağı gibi son olimpiyatlarda sporcumuz Elvan yeteri kadar idrar numunesi verebilmek için saatlerce beklediği medyaya yansımıştı. Daha sonra ilgili tarafların olduğu bir ortamda numune 2 ayrı kaba (A ve B) aktarılır ve ağızları mühürlenir. Sporculardan alınan A numuneleri ve B numuneleri tamamı ayrı daha büyük kutularda birararaya konurak tekrar mühürlenir. A numuneleri "Dünya Antidoping Doping Ajansı, WADA" tarafından onaylanmış "doping" numune test merkezine hukuki prosedürler çerçevesinde gönderilir. Eğer çalışlan A numunesinde "doping" yapıldığı ile ilgili bir tespit yapılırsa aynı sporcunun B numunesi başka bir merkeze test amacı ile gönderilir. Eğer orda da benzer sonuç elde edilirse sporcunun "doping" li olduğu ilgililer tarafından beyan edilir ve gerekli hukuki soruşturma ve cezalandırma işlemleri yürütülür. Bütün süreç gizli, kişilik haklarına saygılı ve belirlenmiş kurallar çerçevesinde sürdürülür. Bu maddelerin zararları varmıdır? Vardır. Hem de sağlığımızı ciddi şekilde tehdit eden, hatta ölüme kadar götüren düzeyde zararları vardır. Örneğin "anabolik steroidler (kas kitlesini artırmak amacı ile alınan) karaciğer ve prostat kanser riskini artması, cinsiyet özelliklerinde değişilikler, büyümenin durması, çocuk sahibi olma şansında azalma gibi birçok sağlık sorununa neden olurlar. Diğer sık kullanılan maddelerden biri olan efedrin (uyanıklığı, konsantrasyon gücünü artırmak ve yorgunluğu geciktirmek amacı ile alınan) ise aşırı sinirlilik, iştahsızlık, uykusuzluk, baş ağrısıdan bilinç bulanıklığı, paranoya, beyin kanamasına kadar bir seri sağlık sorununa neden olabilir. Kreatin, amino asit, vitamin ve karbonhidrat alımı doping kapsamında yer alıyor mu? Bu maddeleri almanın vucudumuzda yaratabileceği sorunlar var mı? Bu maddelerin tamamı besinlerde de yer alan doğal maddeler olarak kabul edilmekte ve "doping" kapsamında değerlendirilmemektedir. Karaciğer ve/veya böbrek sorunları olanlar kreatin, amino asit ve vitamin alımı bu maddelerin kullanımda dikkatli olması gerekir. Dolayısı ile bu maddeleri alanların belli aralıklarla böbrek ve karaciğer fonksiyonunu ortaya koyan test/incelemeler yaptırmalarında fayda vardır. "Doping" veya yasaklı madde kullanımı sporun popüler ve yaygın olduğu ülkemizde ciddiye alınması gereken önemli bir konudur. Elit (ulusal takım düzeyinde) sporcular müsabaka sırasında veya haricen Federasyonlar veya Olimpiyat Komitesi tarafından ciddi bir şekilde takip edilmektedir. Buna karşın ciddi sayıdaki amatör lisanslı ve spor salonlarında aktivitelere katılan sporcu bilinçli veya bilinçsizce, denetimden uzak bir şekilde bu yasaklı ilaçları kullanmaktadır. Eczanelerden bu tip ilaçların reçetesiz bir şekilde kolayca temin edilebilmesi, yurtdışından kaçak ilaç girişleri bu konuda öncelikli çözülmesi gereken noktalardır. Federasyonlar, Olimpiyat Komitesi, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi ilgili kurumlarca bu konuda yapılacak eğitim çalışmaları da sorunun çözümüne ciddi katkı sağlayacağı kanısındayım. |