Son
yıllarda artan sayıda ebeveyn çocuklarını
boş zamanlarını değerlendirmek, daha sağlıklı
olmak, büyüme ve gelişmesine katkı sağlamak,
enerjisilerini pozitif bir yöne aktarmak,
yaşam boyu sürdürebilecekleri iyi bir alışkanlık
edinmelerini sağlamak gibi değişik nedenlerle
sportif aktivitelere yönlendirmektedir. Sıklıkla
tercih edilen spor dalları ise futbol, basketbol,
voleybol, tenis ve yüzme olmaktadır. Bu yönelim
çocuklarda düzenli antrenmanı ve yarışmaları
rutin haline getirmektedir. Erken yaşlarda
artan egzersiz şiddeti de doğal olarak bir
kısım sorunları beraberinde getirmektedir.
Amerika Birleşik Devletlerinde 2000-2001 yıllarında
tespit edilen tahmini 4,3 milyon spor yaralanmasının
yaklaşık %40'ı 5-14 yaş grubu çocuk sporculara
aittir.1 Çocukları bu yaralanmalardan korumanın
en önemli yolu ebeveynleri, antrenörleri,
konu ile ilgili kurum ve kişileri bu konuda
bilinçlendirmektir.
Erken
yaşlarda başlayan düzenli antrenmanlar ve yarışmaların
uzun dönemde avantajı var mıdır?
Her ne kadar çocuklar doğaları gereği
okulda veya sokakta hoplayan, zıplayan aktif bireyler
olsalar da erken yaşlarda artan şiddetteki düzenli
antrenmanların (haftada 5-6 gün, günde 2-4 saat)
büyüme ve gelişmeleri üzerinde negatif etkileri
olması kaçınılmazdır. Aşırı yüklenmelere maruz
kalan çocuklar sıklıkla erken yaşlarda bu aktivitelerini,
yaralanma ve/veya genel isteksizlik/bıkkınlık
nedeni ile bırakma eğiliminde olurlar.
Erişkinlerle
karşılaştırınca çocuklar daha kolay mı yaralanır?
Erişkinlerle karşılaştırınca çocukların dokuları
daha narindir. Bu durum çocukların yaralanma riskini
ve oranını artırmaktadır. Çocuklarda yaralanma
oranı erişkinlerden daha yüksek olmasına karşın
erişkinler kadar büyük yüklere maruz kalmadıkları
için yaralanmaları sıklıkla erişkinler kadar ciddi
değildir. Ayrıca çocukların yaralanmış kemikleri
ve/veya dokuları erişkinlerden daha hızlı iyileşmektedir.
Çocukların
kas-iskelet sistemi erişkinlerden farklı mıdır?
Çocukların kasları, tendonları, bağları
erişkinlerle karşılaştırınca oransal olarak daha
kuvvetli ve esnektir. Buna karşın kemikleri ve
kıkırdakları daha zayıftır.
Çocuklarda
görülen yaralanmalar yapılan spor dalı ile ilişkili
midir?
Her dalın kendine özgü yaralanma biçimi
ve bölgesi olmakla birlikte en sık yaralanan bölgeler
alt ekstremitedir (diz, ayak bileği, ayak). Tek
taraf ağırlıklı yapılan spor dallarında çalışmalar
(örneğin tenisçi de sağ kol) o tarafın kas, kemik
yapısının diğer tarafa oranla aşırı gelişmesine
neden olmaktadır. Bu da ilerleyen dönemlerde/yaşlarda
o sporcunun vücut üst bölümünde duruş (postür)
bozukluğuna (skolyoz gibi) neden olacaktır ki
bu da beraberinde bir kısım sorunları (omuz, sırt,
bel ağrısı .. gibi) gündeme getirmektedir. Bu
olumsuz etkiden kaçınmak için bu tür dallarda
her iki tarafı/ekstremiteyi eşit oranda çalıştırmak
gerekir.
Çocuklarda
hangi tip yaralanmalar daha sık görülür?
En sık ve en ciddi yaralanmalar kemik ve kıkırdaklarda
gözlenmektedir. Yapılan antrenmanlarla hızlı bir
şekilde kuvvetlenen kaslar aynı hızda gelişmeyen
kemikler üzerinde ciddi strese/baskıya neden olur.
Bu da özellikle kemik büyüme noktalarında sıkıntı
yaratır. Örneğin dize yapılan ciddi zorlamalar
veya yüklenmeler erişkinlerde ön çapraz bağ, yan
bağlarda kopmalara neden olurken, benzer zorlanmalar
çocuklarda diz ekleminde büyüme kıkırdağında (epifizde)
hasarlanmaya yol açmaktadır. Kemik büyüme noktaları
(epifizler) geri kalan kemik bölgelerinden daha
zayıftır. Adeta ıslak/donmamış harç gibi kırılgandır.
Dolayısı ile aşırı yüklenmeler epifizlerde ciddi
hasarlanmaya veya kırıklara neden olabilir. Hasarlanan
epifizin (büyüme kıkırdağının) vücut tarafından
tamiri sırasında o bölgeye kalsiyumun birikir.
Bu da büyüme kıkırdağının kapanması anlamına gelir
ki büyümesinin durması ile sonuçlanır. Büyüme
kıkırdağında meydana gelen bu tür yaralanmaların
%10'unda büyüme olumsuz etkilenir. Bu durum ileriki
yaşlarda iki taraf arasında (hasarlı-hasarsız
bacak) 1-2 cm uzunluk farkına da neden olabilir.
Bazen de hasarlanan alanda büyüme bölgesinin kapanmasına
karşın hasarsız bölgede büyümenin bir miktar daha
devam etmesi kemikte o bölgede açılanmaya (şekil
bozukluğuna) neden olabilir.
Çocuklarda
kas, tendon/kiriş ve bağlar kemikten daha güçlüdür.
Ani, patlayıcı tarzda yapılan kasılmalar veya
zorlanmalar ile tendonların kemikte yapıştıkları
noktadan (apofizis) parça koparması (kopma kırığı,
avülsiyon kırığı) çocuk sporcularda karşılaşılan
diğer bir aşırı kullanım/zorlanma sorunudur. Örneğin
futbol oynayan çocuklarda leğen kemiğinde birkaç
değişik noktada olabilecek bu durum genellikle
topa sert bir vurmayı takiben çıkan ani batıcı
bir ağrı ile veya ağır şut çalışmalarını takiben
günlerce devam eden sinsi bir ağrı ile kendini
belli edebilir. Basketbol veya voleybol gibi sıçrama
ağırlıklı sporları yapan çocuklarda ise dizin
alt bölümündeki kemik boynunda ön bölgede (kirişin
yapıştığı bölge) hissedilen ağrı, yine futbol
oynayan çocuklarda topuk kısmında (aşil kirişinin
yapıştığı bölge) sebat eden ağrı bu tip kırıkları
düşündürmelidir. X-ray (röntgen) çekimi ile sıklıkla
tanısı koyulan bu tip durumlarda sportif aktivite
kesilmeli ve X-ray takibi ile kemikteki iyileşme
takip edilmelidir. Günlük ve sportif aktivite
ile ağrı kalkana ve kemik iyileşmesi tamamlanana
kadar sportif aktiviteye ara verilmelidir. Sıklıkla
birkaç aylık bir dönemi takiben aktiviteye geri
dönülebilir. Eğer bu sorun ihmal edilirse sporcu
fonksiyon/performans kaybı ile birlikte sürekli
ağrı çekecektir. Kemikte hissedilen ani, batıcı
ağrı, şiş, hassasiyet olduğunda aktivite kesilmeli
ve ihmal edilmeden doktora başvurulmalıdır.
Kemiklerde
aşırı yüklenmelerin sonucunda ortaya çıkan diğer
bir sorun da stres kırıklarıdır. Çocuklarda kemiklerde
hissedilen ağrılar, hızlı kemik büyümesine bağlı
dönem dönem görülebilecek ve normal kabul edilebilecek
ağrılar olabilir. Buna karşın kemikte sebat eden
ve egzersizle artan ağrılar sıklıkla kemikteki
aşırı yüklenilmenin/zorlanmanın bir işareti olabilir.
Bunu anlamanın yolu da doktora başvurup gerekli
inceleme ve değerlendirmenin yapılmasını sağlamaktır.
Kıkırdaklarının
kan dolaşımı çocuklarda erişkinlerden daha iyi
olmakla birlikte zorlanmalara karşı erişkinler
kadar dayanıklı/güçlü değildir. Bundan dolayı
uzun süreli aşırı yüklenmeler veya zorlanmalarda
kıkırdaklar kolaylıkla hasarlanır veya parçalanırlar.
Diz eklemi ve diz kapağı kıkırdakları en sık yaralanan
yapılardır. Diz ekleminde aşırı zorlanmalar sonucu
kıkırdak parçanın kopması artroskopik cerrahi
işlem gerektirecek ciddi bir sorundur. Sıklıkla
sporcunun spor yaşantısında ciddi kesintilere
neden olur. Hatta birçok sporcu çocuk bu yaralanma
yüzünden sportif hedeflerinden uzaklaşmak zorunda
kalır.
Çocuklarda
kas-iskelet sistemi yaralanmaları dışında dikkat
edilmesi gereken başka spor kaynaklı sağlık sorunları
var mıdır?
Çocuklarda ısı düzenleme ve uyum mekanizmaları
yeterince gelişmediği için ısı stresini erişkinlerden
daha çok hisseder ve etkilenirler. Dolayısı ile
aşırı sıcak ve nemli ortamlarda yapılan antrenmanlar
çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Yaz ayları ile birlikte çocuklarda antrenmanları
serin saatlere taşımak, süre ve şiddetini azaltmak
gerekir. Susuzluk hissetmeseler de egzersiz sırasında
ve sonrasında sıvı almalarına özen gösterilmelidir.
Erken
çocukluk yaşlarında kas iskelet sistemi yaralanmaları
açısından en az riskli spor dalı hangisidir?
Erken yaşlarda en sık tercih edilen spor dallarından
biri olan yüzme tüm vücut kaslarının ve bütün
vücut sistemlerinin çalıştığı çocuklar için ideal
bir egzersiz tipidir. Yüzme yatay düzlemde yapıldığı
için eklemlere yükün binmediği dolayısı ile eklem,
kemik sorunlarının yaşanmadığı buna karşın çalışılan
ortam nedeni ile otit (kulak iltihabı), sistit
(idrar kesesi iltihabı) gibi enfeksiyonların daha
sık görüldüğü bir daldır. Özellikle havuzların
hijyenine dikkat edilmesi, aktivite sonrası iyi
kurulanma ve bere, kaşkol vb. kıyafetlerle koruyucu
önlemler alarak bu sorunları en aza indirmek olasıdır.
Yüzücülerde görülen diğer bir sorun ise yüzücü
omuzu olarak ifade edilen omuz sıkışma sendromudur.
Omuz ağrısı ile karakterize olan bu durumdan korunmak
için egzersiz öncesi iyi ısınmak, takiben omuza
dönük germe egzersizlerini yeteri kadar yapmak
ve özellikle omuza yönelik kuvvet çalışmalarını
ihmal etmemek gerekir.
Yaş
grupları yarışmaları yaralanmalar açısından sorun
teşkil eder mi?
Aynı yaş grubunda yarışan güreş vb. mücadele sporlarını
yapan çocukları bekleyen diğer bir sorun ise aynı
yaş grubunda yarışmalarına rağmen yarışmacılar
arasında ciddi fizik farklılıkların olmasıdır.
Örneğin 12 yaşındaki yarışmacılardan biri 12,0
yaşındayken diğeri 12,9 yaşında olabilmektedir.
Bazen de yaşları ay olarak aynı olsa da yarışmacılardan
birinin genetik olarak erken gelişmiş olması yarışmacılar
arasında fiziki olarak ciddi bir dengesizliğe
neden olmaktadır. Bu da özellikle vücut temasının
olduğu mücadele sporlarında yaralanma riskini
fizik gelişimi zayıf olan lehine artırmaktadır.
Bu riskten kaçınmak için yaş grupları müsabakalarında
birbirine yakın yaş ve benzer fizik özelliklerdeki
çocukları yarıştırmak idealdir.
Çocukları
spor yaralanmalarından korumak için neler yapılabilir?
Çocuklarda ortaya çıkabilecek yaralanmaları tahmin
etmek ve gerekli önlemleri alma şansımız olmakla
birlikte çocuk spor yaralanmalarını ortadan tamamen
kaldırmak olası değildir. Öncelikle çocuğun şu
anki fizik durumu/gelişimi ve o yaşlarda karşılaşılabilecek
sorunlar ve büyüklüğü konusunda bilgi sahibi olmak
gerekir. Çocukların spor yaptıkları ortamlarla
(hava, zemin gibi) ilgili gerekli tedbirler alınmalı
ve düzenlemeler yapılmalıdır. Kullandıkları donanımlar
(top, raket, kayak gibi malzemelerin ağırlığı,
büyüklüğü vb..) fizik yapılarına uygun hale getirilmelidir.
Koruyucu malzemeler (tekmelik, kulaklık, kask,
dizlik vb.) temin edilmeli ve kullanılmasına özen
gösterilmelidir. Oyun kuralları çocuklara uygun
hale getirilmelidir. Oyun ve antrenman süreleri,
düzeyi (şiddeti) grubun fiziksel kapasitesine
ve fizik gelişimlerine uygun hale getirilmelidir.
En ufak bir sorun tespit edildiğinde üstüne gitmeyip
sorunun nedeni ve çözümü yoluna gidilmelidir.
"Fair play" (dürüst oyun) konusu sıklıkla işlenmelidir.
Erken yaşta başarı yerine uzun dönem başarı hedef
alınmalıdır.
ÇOCUKLARDA
ANTRENMAN VE ETKİLERİ ÇOK YÖNLÜDÜR, ERİŞKİNLERDEN
CİDDİ FARKLILIKLAR GÖSTERİR.
YAŞAM
HARAKETTİR!
|